Milliyet gazetesinde yer alan haberlere göre hükümet İddaa oyununun özelleştirilmesini ve yabancı iddaa şirketlerinin lisans alarak Türkiye’de iddaa ofisleri açmasını değerlendirmeye başladı. Fransa, İtalya, İspanya ve Danimarka gibi ülkelerde geçtiğimiz yıllarda uygulanmaya başlanan lisans sisteminin tercih edilmesi durumunda 2007 yılından beri Türkiye’den müşteri kabul etmeyen , , , gibi Türkiye’ye geri dönebilir. Kaç iddaa şirketinin piyasada olacağı, sunulan gazino, poker gibi ürünler ve iddaa oranları planlanan lisans modelinin şartlarına bağlı olarak değişecektir. Sadece iddaa oyunlarına izin veren Fransa lisansının vergi şartlarının ağırlığı nedeniyle . Yüzlerce lisans sahibi bulunan İtalya’da ise daha farklı bir model uygulanıyor.
Haberin tam metni:
“En büyük ‘özelleştirme’ operasyonu için düğmeye basan hükümet, 8 yılda 24 milyar TL gelir getiren İddaa’yı lisans modeliyle satabilir. Bu yolla hedef, yerli-yabancı taliplerden 10 milyar dolar toplamak.
Spor Toto’nun satış süreci için birçok farklı model üzerinde durulurken, devletin rekor seviyede gelir sağlaması için İddaa’nın (teşkilatın en büyük oyunu) “lisans satışı” ile özelleştirileceği belirtiliyor. Milliyet’e konuşan piyasa analistleri dünyada genelde spor iddaaları alanındaki özelleştirmelerde lisans satışının sıkça uygulandığına dikkat çekiyor. Burada da geçmişte GSM (cep) operatörlerine verilen lisans sistemi benzeri çoklu bir uygulamanın altı çiziliyor.
Dünya genelinde büyük ciro elde eden yabancı iddaa şirketleri, nüfusu genç ve futbola düşkün Türkiye pazarıyla oldukça yakından ilgili. Analistler, özelleştirmede lisans satışı modeli uygulanırsa, devletin yeni lisansları internet ve mobil haklarının yanı sıra bayi zinciri kurma şartıyla birlikte açık artırmaya çıkabileceğini ifade ediyor.
Böylece oyun devlet tekelinden çıkıp, serbest şartlarda oynanmış olacak. Rekabet şartları altında da iddaa şirketleri her musabaka için ayrı oranlar açarak, iddaa oyuncuları da oranını yüksek bulduğu şirketten kuponunu yapacak. Bu rekabet halen Türkiye’de büyük itirazlere neden olan ve yasadışı iddaae teşvik eden “3 musabaka oynama şartı” ve “düşük oranlı” iddaa sıkıntısını da giderecek bir yöntem olarak öne çıkıyor. Bu arada analistler yabancıların talih oyunlarından kesilen yüksek vergilerin de makul bir düzeye çekilmesini isteyeceğini bildiriyor.
2008’de İnteltek’in kazandığı İddaa ihalesine yerli ve yabancı birçok grup ilgi göstermişti. İhaleyi toplam gelirin yüzde 1.4’üne talip olarak kazanan Inteltek’in kontrolü Çukurova grubunda. Yunan Intralot ise azınlık hissedar.
Lisans satışı olması durumunda ödenecek vergi dışındaki iddaa gelirleri ilgili firmalara kalacağı için dünya çapında daha büyük bir ilgi ve özelleştirme geliri beklenebilir.
Türkiye’de halen Doğuş Grubu’nun ’u, Çukurova Grubu’nun ’u, Doğan Grubu’nun ’u, Sadettin Saran’a ait Tuttur.com gibi sanal bayiler İddaa’nın internet ve mobil oyunlarına aracılık ediyor. Bu sanal bayiler satış gelirinden bir pay alıyor. Özel iddaa açma ya da oran belirleme gibi bir yetkileri ise yok.
Turkcell’in yayın ihalesi ertesinde Süper Lig’in isim hakkını bırakması sonrası uzun süre Super Lig’e isim sponsoru arandı. Şartname gereği ligin isim hakkını da yayıncı kuruluş satıyor. Birçok şirketle yapılan uzun görüşmelerden sonuç alınamayınca Spor Toto ile anlaşıldı. Spor Toto, Süper Lig adı için yıllığı 25 milyon dolardan 5 yıl için Digiturk’e 125 milyon dolar ödüyor.
Avrupa çapında iddaa işine büyük yatırım yapan William Hill, Bet365, Sportingbet, Bwin, Ladbrokes gibi dev grupların Türkiye’deki ihaleyle ilgilenmesi bekleniyor. Avrupa’nın en büyük futbol kulüpleri bu iddaa şirketlerinin sponsorluğu ile büyük maddi kaynak sağlıyor. Türkiye’de İddaa oyunu şu anda Spor Toto ile devlet tekelinde olduğu için yabancı şirketlerin iddaa oynatması hatta reklam yapması yasadışı sayılıyor. İddaa dışında bir iddaa şirketinin kulüplere sponsor olması da yasak.
Buna karşın İspanya’dan İngiltere’ye birçok Avrupa kulübünün gögüs reklamı spor iddaa devlerinin reklemlarıyla süslü. Bunlardan Avusturya merkezli ’in Real Madrid ve Milan’a 100 milyon doların üzerinde forma reklam bedeli ödediği biliniyor. İngiltere’de ise her kulübün anlaşma yaptığı bir iddaa şirketi var. Bu şirket o takımın stadına kendi gişesini kurup musabakalarında özel iddaaler oynatıyor. Türkiye’de ise spor kulüpleri İddaa programında adı yer aldıkça “isim hakkı” bedeli alıyor. Sabit isim hakkı bedeli alt lig takımları için oldukça iyi bir gelir kaynağı olsa da Süper Lig kulüpleri için adeta devede kulak kalıyor.”